Tabi zevkler tartışılmaz ama bence Adanın en güzel zamanı ilkbahardır! Kışın yalnızlığı, kimsesizliği, soğuğu gitmiş, tabiat kış uykusundan uyanmış etrafta ki ağaçlar, kırlar yeşil giysilerini giyip türlerine göre rengarenk aksesuarlarını takınıp süslenmişlerdir. İnsanlar da doğanın canlanışına ayak uydurup, adeta sokakları ıssızlığından, yalnızlığında kurtarmak için kışın kapandıkları evlerinden daha sık çıkıp, dolaşır olmuşlardır. Biraz daha yaza yaklaştıkça o yollarda; okulu kırıp gelen gençleri, hafta sonlarında ise evi olanların yanı sıra kiralık ev tutmak için gelen yazlıkçıları görmek güzeldir. 19 Mayıs tatilini fırsat bilip pikniğe gelenleri, onların getirdiği günü birlik coşkuyu, hem gelişlerini hem de gidişlerini iskeleye yakın bir yerde oturup seyretmek çok zevklidir! Tabi günümüzde bu yazdıklarım biraz değişiklik gösteriyor olabilir. Çünkü özellikle arapların başını çektiği turist gruplarının artması benim bu günü birlik kalabalıkları görmekten aldığım zevki biraz azaltabilir! Ama adadaki hayatiyeti canlandırması bakımından önemlidir. Kışın işleri yavaşlayan esnafın işerinin açılmasını, kendini, iş yerini yeni mevsime hazırlamasını, kışları kapalı olan bazı işyerlerinin ise açılma çalışmalarının yapılmasını sağlar ki bunları izlemek de ayrı bir zevktir. Ama mayıs sonu daha doğrusu okulların kapanıp, yazlıkçıların da gelmesiyle bu zevk artık yok olur! Yerini rahatsızlığa bırakır:) Çünkü iskelede yürüyemez olur, kalabalıkları aşamaz vapuru bile kaçırabilirsin, komik ama gerçek:) Yani yaz, çok kalabalığı ile caddelere taşan masaların yolları kapatması falan gibi bir sürü nedenden biraz sıkıntılı geçer! Okumaya devam et
Adanın en güzel zamanı İlkbahardır
1