Yitirdiklerimiz

Böyle bir yazıyı kaleme alma fikri Can dostum Ligori Tomurcuk Gül’ün küçük Kız kardeşi Rodi Tomurcuk Gül’den aldığım bir e’mail ile başladı.

Ağlama gelinim ağlama,

Mor yemeniler bağlama,

Yolcuyuz yolumuzdan eyleme.                     ( Video Bakınız )

İle başlayan ve kendi sesi ile seslendirdiği bir Türküyü dinlediğimde başladı. Türkü Mübadele yıllarında Lozan antlaşması ile Anadoludan – Yunanistana  göç etmek zorunda bırakılan 200 bin Karaman  Rum Ortodoks Türkleri ile birlikte göç etmiş. Kapadokya yöresine ait olan bir türküydü. Şimdilerde Anadoluda malesef okunmuyor. Hatta bilinmiyor. Okumaya devam et

Bir Fotograf yorumu

Gerçekten güzel bir fotoğraf, mevsimlerden de yaz belli ki ve dozunda bir kalabalıkla yaşıyor zamanı ada! Giyimlerden, arnavut kaldırımı ya da parke taşı ( da derler ama paket taşı) döşenmiş iskele ağzına (girişine) kadar çok özel görünüme sahip bu fotoğraf gerçekten mürur-u zamana (geçmiş zamana) ait bir mühr-ü zaman (zaman mührü) gibidir! Zaten fotoğraflar, bir tür an’a vurulan kırmızı mühürlerdir ki; artık, o an’ı değiştirmek mümkün olamaz! Bazen fantastik filmlerde bu mümkün gibi olsa da gerçek olmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz!
Büyüteç altına alıp baktığımızda bu fotoğrafta, görecek çok şey var! Giyimler ve paket taşlarının dışında hemen farkettiğim; şimdilerde madam Yvounne (ivon)’un kafesi olarak bildiğim bu yerin, o zamanlar yoldan 2 basamak yüksekte oluşu! Nedense hala öğrenemediğimiz birşey var ki bu asfalt dökümü! Bu yüzden burada da görüldüğü gibi, birçok yapının penceresi bazen yoldan 1-2 karış yüksekte ya da yol hizasında, kapılar ise yol seviyesinin altında! Aslında adada da, yapıldığındaki hali, asfalt seviyesinin altında kalmış pekçok örneğe rastlayabiliriz!… Okumaya devam et