Nereye Kadar

Her geçen gün kayıplarımız çoğalıyor, içim sızlıyor kendimden pay biçiyorum; yabancı bir ülkeye alışmak,orada yeni bir yaşam kurmak ve Vatan hasretiyle yaşamak.
Yahudi kardeşlerimin Vatanı İsrael’mi? Rum kardeşlerimin Yunanistan? Ermeni Süryani kardeşlerimin vatanı Ermeneistan’mı ? tabiki hayır onlar benden daha fazla, benden daha eski Türkyeliler İsrael’de, Yunanistanda, Ermenistan’da sudan çıkmış balığa dönerler. Kıraç topraklarda,bir yudum suya,bir güzel söz’e hasret giderler. Örnekleri bol bol dururken komşu topraklarda. Rahat bırakın kardeşlerimizi, Bizim cennet bahçemizde rengarenk çiçekler hayat bulur, kıymayın. Yüz yıllardır ne emeklerle, özverilerle kurulu  bahçemize. Saçmayın yaban ot tohumlarınızı. Yüz yıllardır yaban otları filiz verdikçe temizledik ellerimizle. Yeminler olsun’ ki izin vermeyeceğiz bu gün’de yarın’da bahçemizin renk ahengini bozmak isteyen yaban otlarına.

Hastürk’ün İsrail’de Hayom Gazetesi’ne dayanarak verdiği habere göre iki gün önce İsrail’e büyük bir göç dalgası yaşandı. Yeni göçmenlerin arasından İstanbuldan aileler de bulunuyor.
İsrail, önceki gün, Fransa, Belçika, İtalya, Avusturya ve Türkiye’den yeni göçmenleri karşıladı. Sohnut (Yahudi Ajansı) yeni gelen göçmenlerin İsrail toplumuna hızlı kaynaşmaları için İsrail’deki hayatlarını kurmaya yönelik “kırmızı halı” adıyla bir fuar düzenledi. Kırmızı halı sayesinde İçişleri Bakanlığı, Sosyal Güvenlik, Gümrük ve yeni ehliyet çıkarmaları için Ehliyet Otoritesi de fuar da hazır bulundular. Kırmızı Halı fuarı biter bitmez yeni göçmenler nüfus cüzdanlarını Ağlama Duvarındaki özel bir törenle teslim aldılar. Okumaya devam et

Neyi paylaşamadık (Dimitri Noti)

Aklıma mukayet olmam lazım ben Tanrının İnsan olarak yarattığı; Dünyadaki Halifesi ben.Hangi hak’ka dayanarak benimle eşit vucut bulmuş bir insana zulm edebilirim. Yaradılanı yaradandan ötürü severim derken. Tanrı insanı yaratıp bu güzelim dünyayı ayaklarımızın altına sermişken, tüm meleklere insan oğluna secde etmeyi emretmişken, payalaşamadığımız ne? Dört hak dini Bakara suresiyle başlarken, Hz.Mevlana Gel, gel, ne olursan ol yine gel, ister kafir, ister mecusi, ister puta tapan ol yine gel, bizim dergahımız, ümitsizlik dergahı değildir, yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel… derken ne anlatmak istemiştir insan oğluna, Okumaya devam et

ALİYE BERGER (1903, İstanbul – 1974, İstanbul)

Adını geniş sanat çevrelerine ilk kez 1954’te Yapı Kredi Bankası’nın düzenlediği yarışmada “İstihsal” adlı esriyle birinci seçilerek duyuran ünlü sanatçı Aliye Berger 9 Ağustos 1974’te İstanbul Büyükada’da öldü. Sanatçı bir aileden gelen Berger, Şakir Paşa’nın son kızı, Halikarnas Balıkçısı ile Fahrünnisa Zeid’in kardeşi ve Fürayya Koral ile Nejat Devrim’in teyzesiydi.
Renkli kişiliği ve kişiliğinin dışa yansıması olan rengarenk, zamanına göre uçuk olarak nitelendirilebilecek giyim tarzı (saçlarına rengarenk fiyonklar takması, meşhur rengarenk fularları) yine zamanına göre büyük çoğunluğu sanatçı olan ve sanatın her alanına ilgi duyan, dönemin modern ailelerinden biri olan şakir paşa ailesine mensup olmasının da etkisiyle- rahat tavırları, Okumaya devam et