Günün birinde sevgiyi paylaşmak adına bir şeyler karalayacağım gelmezdi aklıma. 1960 lı yıllarda yaşadığım Büyükadayı düşününce, bu günün resmini görmem pek zor olmadı. Sokak kapılarımızın kilitlenmediği, sofralarımızın tüm dostlara açık olduğu yılları, düşünerek günümüzle kıyasladıkça geçen yıllar içerisinde, nekadar fakirleştiğimizi gördüm.
İnsani değerlerin öldüğü! Ağlamanın, gülmenin, hüzünlenmenin , sevmenin, makinalaştığı, hür düşünme melekemizi elimizden alan şu garip Dünyadan, ne bekliyebilirki artık insan.
Tabiki; yaşam karşılıklı bir dokunuşta, bakışta , hissetmekte gizli. Bu günün yapay değerlerinde değil. Her şeyi Maddiyatta, Lükste, ararmak, bencilliğin had safhaya ulaştığı günümüzden başka ne beklenirki. Okumaya devam et